DOğAN HIZLAN CUMHURIYET’IN 100. YıLıNDA MüZIK KüLTüRüMüZ

Doğan HIZLAN

100’üncü yılla ilgili çalışmalar içinde üzerinde durulması gereken türler arasında müzik ilk sırlarda yer alır .

Filiz Ali’nin “Bir Tutkunun Peşinde Carl Ebert -Genç Cumhuriyet’in Tiyatro ve Opera Serüveni”, reformların oluşum süreci içerisinde tamamlayıcı bir unsurdur. Serüven içindeki yerli ve yabancı adları bu kitaptan öğrenirseniz, o yıllara yalnız Türkiye açısından değil dünyadaki olaylar açısından da bakarsınız.

Bu gelişim, değişim içinde Carl Ebert simge bir addır.

Cumhuriyet bütüncül bir rejimdir.

Filiz Ali birkaç açıdan önemlidir. Birincisi iyi bir piyanist, iyi bir müzik yazarı, müzik tarihçisidir.

Hitler Almanyası’nın olduğu dönemde, yenilenme döneminin belirleyici yönlendirici adlarından iyi bir yazar Sabahattin Ali’nin kızıdır.

Bu açıdan da bakıldığında tanıklığı önemlidir. Ayrıca kitap, kaynaklar taranarak belgesel bir nitelik kazanmıştır.

Bu kitabın kısa tanıtımını şöyle yapabiliriz:

 Ankara’da bir Musiki ve Temsil Akademisi ile bunun devamı olarak Devlet Tiyatro ve Operası’nı kurmak üzere Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti tarafından davet edilen Carl Ebert, 1936’da yazdığı raporla bir yol haritası hazırlar. Bu rapor doğrultusunda kurucu kadroya dahil olan uzmanlarla birlikte son derece disiplinli bir çalışma süreci başlar. Carl Ebert, dört yıl gibi kısa bir sürenin sonunda Türk seyircisine Türkçe olarak oynanan iki opera örneği sunarak Atatürk’e verdiği sözü tuttuğunu gösterir.

 Filiz Ali, ‘Bir Tutkunun Peşinde Carl Ebert’te kişisel hayatında derin izler bırakan Carl Ebert’in Ankara’da geçirdiği on bir yılda, bir opera kurulması ve opera kültürünün oluşması için yaptıklarını, eğitim anlayışını, çalışma arkadaşlarını ve öğrencilerini anlatırken Cumhuriyet’in ilk yıllarında sanat ve kültür hayatımızdaki gelişmeleri ve bu sürecin aktörlerini de tüm ayrıntılarıyla ele alıyor.

 “Onunla tanıştığımda çok küçüktüm. O zamana kadar tanıdığım hiç kimseye benzemiyordu. İlk görüşte müthiş etkilenmiş olmalıyım. O etki bugüne kadar devam etti. Konservatuvardaki tiyatro ve opera provalarını, temsillerini izleyerek ama en çok büyülenmiş gibi onu izleyerek büyüdüm. Öğrencilerinin onun ağzından çıkan her sözcüğü, gösterdiği her jest ve mimiği nasıl hayranlıkla özümsediklerine tanık oldum. Öğrencilerle aynı dili konuşmamalarına rağmen babamın aracılığıyla kurulan müthiş dinamiği deneyimledim.

Önöz:

“1933 yılının Türkiyesi’nin, Avrupa ve dünya tarihinde olduğu kadar benim kişisel tarihimde de önemli bir yeri var. 1933, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 10. yılı, aynı zamanda Almanya’da Nasyonal Sosyalist Nazi Partisi’nin seçimleri kazandığı dolayısıyla Hitler’in iktidara geldiği yıl. Benim için ise babam Sabahattin Ali’nin Cumhuriyet’in onuncu yılı dolayısıyla çıkan genel afla özgürlüğüne kavuştuğu yıl. Her üç olayın birbiriyle ne ilgisi var diye sorabilirsiniz. Dolaylı da olsa ne ilgisi olduğunu anlatmaya çalışayım.

Onuncu Yıl Marşı’nın ikinci satırında yer alan ‘On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan’ cümleciği içinde genç Cumhuriyet’in gerçeği ve dinamizmi barındırır. Babam Sabahattin Ali gibi pek çok gencin, genç Cumhuriyet’in kuruluşundan sadece beş yıl sonra, 1928’de açılan devlet sınavını kazanarak Almanya’ya tahsile gönderilmesi bu dinamizmin eseridir. Devlet bursuyla okuduğu Almanya’dan döndüğünde, aynı devlet onu Almanca öğretmeni olarak istihdam eder. Ancak aynı devletin Sabahattin Ali gibi sıradışı kişiliktekilere karşı hoşgörüsü yoktur. Başı beladan kurtulmaz.

Yeni kurulan Ankara Musiki Muallim Mektebi’nde önce Almanca öğretmeni olan, ardından da Devlet Konservatuvarı Tiyatro ve Opera Bölümleri’ni kuran Prof. Carl Ebert’in çevirmeni ve dramaturgudur artık...

Bu kitabı satır satır okumanızı tavsiye edeceğim, çünkü her satırı Cumhuriyet’e dair bir girişimi, bir çabayı özetliyor.

Bazı bölüm başlıkları:

1-Carl Ebert

Carl Anton Charles Ebert, 20 Şubat 1887’de Berlin’de bir hastanede dünyaya gelir. Biyografide Ebert’in Almanya’yı terk ettiğini okuyacaksınız.

2- Aynı Tarihlerde Türkiye

Mustafa Kemal Atatürk, 1933 Yasama Yılı konuşmasında ‘Üniversite Reformu’na değinir

Cumhuriyet kuşağının nasıl çalıştığını, çaba gösterdiğini o kuşaktan öğrenebilirsiniz.   

3-Ankara’da Müzik ve Dram Akademisi ve Cevat Dursunoğlu.

4-Carl Ebert’i Ankara Garı’nda karşılarlar, Refik Ahmet Sevengil yapılanlar için Türkiye’nin her sahada yeniden doğması der.

5-Konservatuvarda Ders Başı

Atatürk, Ebert’in raporunu okur ve çok beğenir.

6-Atatürk’ün Ölümü ve Savaş.

7-Sabahattin Ali ve Carl Ebert.

8-Madam Butterfly ve Cevat Memduh Altar.

9-Opera Bölümünün İlk Mezunları.

10-Antigone Trajedisi’nin İstanbul Turnesi.

11-Satılmış Nişanlı Operası.

12-Oidipus Trajedisi ve Figaro’nun Düğünü Operası.

13-Mozart ve Moliere

14-İzmir Fuarı Turneleri

15-Siyasi Ortam

16-Savaş Biterken

17-Devle Konservatuvarı On Yaşında

18-İstanbul Opera ve Tiyatro Binası ve AKM

19-Savaş Bitti Bir Devir Kapandı

20-Ayrılık

21-Epilogue

22-Bu Arada Türkiye’de

23-Otuz Yıl Sonra Türkiye’de

24-Son Yıllar

14 Mayıs 1980’de çocuklarının yanında hayata veda eder.

Söylediklerinden en unutulmayanı şudur:

“Burada beş kişinin işini bir kişi yapıyor.

Son Söz

Eklerde Nadir Nadi’nin, Hikmet Münir’in Ebert’le söyleşisini okuyoruz.

 (Yapı Kredi Yayınları)

Sağlıklı, güzel, mutlu bir bayram diliyorum...

DİSKOTEĞİMDEN SEÇMELER

- DAS ABC Der Oper

- 700 sayfalık kitap

Bazı besteciler:

- Bach

- Beethoven

- Bartok

- Berg

- Berkley

- Bellini

- Berlioz

- Bizet

- Cherubini

- Donizetti

- Fall

- Gluck

- Handel

- Haydn

- Lehar

- Masnet

- Mozart

- Monteverdi

- Offenbach

- Rimsky Korsakov

- Şostakovic

- Çaykovski

- Verdi

51. Wagner

 ( Naxos )

2024-06-16T03:58:34Z dg43tfdfdgfd