PARTININ YOLUNU SORAN ADAY!

Faydası olacaksa aday olduğu partinin yolunu arayanlara; düşün insanı Lacan'ın gösterdiği yolu öneriyorum: "Kendi hayatlarımızı önemli kılmanın tek yolu diğer insanların yaşamlarına değer vermektir" 

Düşündüğüm kadar iyi bir adam olmadığımı kendime itiraf etmeye başladım son aylarda. Bunun çok da yeni bir şey olduğunu söyleyemem ancak sıkça böyle düşünür olmaktan da memnun değilim.

Bu duygu halimi Burcu'yla paylaşmamıştım.

Ruh halimin başına bir zeval gelmemiş halde geçen hafta birlikte pazara giderken Bodrum'un git gide fenalaşan trafiğinde gençlerin pek sevdiği bir makas attım.

Burcu, genelde son derece sakin araba kullanan bana çıkışmak için gecikmedi: "Yapma böyle, sen nazik, nezaket sahibi beyefendi bir adamsın!"

Eyvallah dedim içimden hemen ve yaptığımdan utanırken duyduklarımdan da mutlu oldum tabii.

28 yıl aynı yastığa baş koyduğum eşimin sinirlenmişken bile bir 'İzmir kızı' olma zarafetiyle beni böyle güzel sözlerle azarlıyor olması çok iyi geldi. 

Acaba giriş cümlemde kendime biraz kabalık etmiş olabilir miyim?

Yok, ama kendini bilmeli insan!

* * *

Hangi yaşa gelirse gelsin kişi, kendini sorgulamayı bırakmıyor sanırım ve çevresini de doğal olarak.

Bu sorgu sırasında her hareket, her söz, her okunan yazı ya da işitilen azar, seyredilen bir film; bir analize dönüşüyor.

En azından benim için öyle olduğu muhakkak...

The Life of David Gale; 'Ölümle Yaşam Arasında' 

2003 yapımı bir film. Daha önce izlediğimde bu denli iz bıraktığını söyleyemem.

İdama karşı olan aktivist bir akademisyenin önce üniversite kürsüsünden sarf ettiği sözleri ve sonra ölümüyle salt yaşamın kendisini (Yaşama Hakkını) savunma stratejisi...

Ne diyeceğimi şu an dahi bilemediğim bir sessizliğe götürdü beni.

"Fanteziler gerçek dışı olmak zorundalar. Çünkü istediğiniz şeyi elde ettikten sonra istememeye başlarsınız. İstediğiniz o değildir, onun fantezisidir."

İşte şimdi konuyu siyasete getirebilirim; İktidara gelenin -gidişatın iyi ya da kötü olmasına bakmaksızın-iktidardan bir türlü gitmek istememesi ve bunun için her yola başvurması başka nasıl açıklanabilir?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kendi fantezisini yaşıyor olamaz mı?

Bir şeyi yapmak-başarmak değil de onu yapacağını, başaracağını söylemek onu daha mutlu ediyor olamaz mı?

Bu kadar 'NAS' aşık usandırmaz mı mesela?

Tek adamdan tek başına kalmış bir adama dönüşmesi, bu canına yandığımın siyasetinin ilk örneği değil ki.

* * *

Sırf bu satırları Cumhurun başkanına laf yetiştirmek için yazdığımı sanmasın kimse, kendim dahil herkesi sorguluyorum filmin bende bıraktığı etki nedeniyle.

"İstek çılgınca fantezileri destekler. 'Sadece gelecekteki mutluluğumuzun hayalini kurarken gerçekten mutlu oluruz,' derken Pascal'ın anlatmak istediği de buydu."

Çılgınlık bu evet! Filmde üniversite amfisinde bizim aktivist Profesörün sözleri hız kesmiyor:

"Ne dilekte bulunduğuna dikkat et; ona sahip olacağın için değil, çünkü ona sahip olduğun zaman artık onu istemeyeceğin için."

Ne fena bir mecburiyet bu...

Gerçekten de şu sıralar ruh halimin çok sağlıklı olduğunu söyleyemem. Ama beni rahatsız eden şeyler konusunda kendime bile razı gelmeğim besbelli.

Biraz günümüze kavramsal atıfta bulunarak ilerlemek istiyorum.

Cumhuriyet, muhalefetten bağımsız olarak kendi savaşımını kendisi vermiştir bu net; ve yüzüncü yılında 'karşı devrim' yobazlığına karşı kesin bir zafer kazanmıştır.

Daha seçim olmamışken bile siyasal değil 'Toplumsal Muhalefet Bilinci - Direnişi-Uzlaşısı' ne derseniz deyin, hayatın doğal akışı içinde kendi örgütlenmesini büyük bir arzuyla şekillendirmiştir. (Bekir Ağırdır hocamızın kulakları çınlasın.)

15 Mayıs'ta hep birlikte buna şahit olacağız.

Demem o ki: "Cumhuriyetin en büyük tehdidi olan 'Karşı Devrim'in tüm felsefesiyle iflas etmiş olmasının nedeni; sahip olduğunda Cumhuriyete karşı olmanın dışında başka hiç bir strateji geliştirebilmiş olmadığıdır."

* * *

Profesör David Gale'in sözleri bitmedi. Düşünür ve psikanalist Jacques Lacan'la noktayı koymak istiyor:

"Lacan'ın verdiği ders şu; istekleriniz doğrultusunda yaşamak asla sizi mutlu etmez. Gerçek anlamda insan olmak demek, fikirler ve idealler için yaşamak demektir."

Nasıl bir insan tarifi ama? Allah var, ben müthiş buldum...

Bir insanı asıl mutlu edecek şeye ışık tutuyor Lacan;

'Fikirler ve idealler için yaşamak...'  

Böyle yaşayan kaldı mı?

Filmin kahramanı David Gale ile -filmi evimin salonunda izlediğim halde- sanki başka bir boyuta geçmiş ve başka bir konuyu tartışıyor gibiyim.

Bire bir, baş başa, teke tek...  

Yaklaşık iki saatlik filmde üniversitenin amfisinde onunla aramızda başka kimse yok gibi; onu işiten yalnızca benmişim gibi...

* * *

Değerli bir dostum sinirle aramıştı filmi izlediğim aynı günün sabahında: "Kardeşim, adam aday olmuş, bana partinin yolunu soruyor."

Adam dediği, 'tarihimizin en önemli seçimi' naralarının atıldığı yerde muhtemel iktidar olacak partinin milletvekili aday adayı oluyor, aday olduğu partinin yolunu bilmiyor iyi mi?

David Gale ile amfide tekrar göz göze geldim, ben bir şey demeden o kaldığı yerden devam etti: "Hayatınızı istediklerinizin ne kadarını elde ettiğinizle değil yaşadığınız samimiyet, şefkat ve özveri anlarıyla ölçmek demektir. Çünkü sonunda kendi hayatlarımızı önemli kılmanın tek yolu diğer insanların yaşamlarına değer vermektir."

Amfide ondan duyduğum son sözler bunlardı. Bir daha konuşmadık...

Faydası olacaksa aday olduğu partinin yolunu arayanlara; düşün insanı Lacan'ın gösterdiği yolu öneriyorum:

"Kendi hayatlarımızı önemli kılmanın tek yolu diğer insanların yaşamlarına değer vermektir." 

Başka her yol; bizi son yirmi yıldaki aynı çıkmaza sokacaktır... 

Eyvallah.

Serdar Gündoğ kimdir?

Serdar Gündoğ, Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesinde doğdu. İlk ve Orta Okulu Ankara'da, Liseyi ise Aydın'da tamamladı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünü İzmir'de bitirdi.

Türkiye'nin ilk haber portallarından bodrumhaber.com ve aynı adla yayımlanan günlük gazetenin genel yayın yönetmenliğinin ardından çeşitli yerel haber portallarında ve Posta ve Milliyet gazetelerinin eklerinde haftalık yazılar yazdı.

2009 yılından itibaren yerel ve genel seçimlerde kampanya yöneticiliği ve danışmanlıklar yaptı.

Çevre ve insan temalı farkındalık projeleri için fikir ve senaryolarına katkı sağladığı kısa filmler ve belgesellerin yapımcılığı yanında kültür ve sanat etkinlikleri de düzenleyen Serdar Gündoğ'un marka ve siyasi danışmanlıkları devam ediyor.

  ]]>

2023-03-25T18:23:35Z dg43tfdfdgfd